Peki Niçin Hapşırıyoruz?
Hapşırmak veya Türk Dil Kurumu’nun önerdiği şekli ile aksırmak, genellikle burun mukozasını atmosferde bulunan yabancı parçacıkların tahriş etmesi neticesinde, burun ve ağız yoluyla akciğerlere doldurulan havanın yarı bağımsız olarak sarsıcı şekilde dışarıya hızla atılmasıdır.
Hapşırma büyük olasılıklarla parlak ışığa maruz kalındığında, mevsimsel veya bulunulan ortamdaki ani sıcaklık değişimlerinde, soğuk rüzgâr esintisine maruz kalındığında veya snatiation adı verilen yemeğin ardından görülen doygunluk hissine müteakip oluşabilir.
Bir diğer bakış açısıyla, genellikle tahriş edici maddeler burun tüyleri tarafından yakalanmadığı ve burun mukozasına dokunmadığı zaman hapşırma oluşur. Geniz boşluğundaki motor nöronlar sinir yoluyla beyne uyarı gönderir ve beyin de yabancı maddeleri içeri almamak için hapşırmamıza sebep olur.
Uyurken hapşırır mıyız?
Motor nöronların beyne refleks sinyallerini iletmeyi durdurduğu REM atonia adlandırılan süre nedeniyle uyurken hapşırmanız mümkün değildir. Yani derin uykuda (REM uykusu) beyin kaslarla nörolojik ilişki kuramaz, bu nedenle kaslar kasılıp gevşeyemeyeceğinden hapşırma eylemi de meydana gelemez.
Bazı insanlar da karnı tok olduğunda hapşırır. Buna “snatiation”, yani mide hapşırma refleksi denmektedir. Fazla yemek yedikten sonra çok sayıda hapşırmaya neden olabilir.
Hapşırdıktan Sonra Neden ”Çok Yaşa” Deriz?
Bazı inançlara göre hapşırdığımızda ruhun bedenden çıktığı gibi bir düşünce vardır. Bu yüzden hapşırmış ama ölmemiş kişilere güzel dilekler dileriz. Bazılarına göreyse bu, hapşırdığımızda kalbimizin durduğuna dair bir mite dayanır. Bu doğru değildir. Vücudumuzda basınç artar bu da kalbe giden dönen kanın akışını azalır, kalp ise ritim değişikliği ile bunu düzene sokmaya çalışır.
Diğer Kültürlerde Hapşırınca Ne Denir?
Neredeyse tüm kültürlerde hapşırıktan sonra söylenen bir söz mutlaka vardır. Mesela ingilizcede seni kutsuyorum anlamına gelen “bless you” kalıbı, almancada sağlık anlamına gelen “gesundheit” kelimesi kullanılır. İspanyolca da ise ilk hapşırıktan sonra “salud” yani sağlık, ikinci hapşırmadan sonra “dinero” yani para, üçüncü hapşırıktan sonra ise “amor” yani aşk kelimesi söylenir.