Marmara’yı Müsilaj Kapladı… Bu Yaz Denize Girilecek Mi?
Marmara Denizi’nde beş aydır görülen müsilaj tehlikesi giderek büyüyor. Beyaz bir tabaka halinde denizin üstünü kaplayan deniz salyası görüntüleri son günlerde sıkça rastlanan bir manzara haline geldi. Uzmanlar özellikle bahar aylarında müsilajın bu kadar artmasının normal olduğunu dile getirse de vatandaşlar kirlilikten ve kötü kokudan şikayetçi. Peki Bu yaz Marmara’da denize girilebilecek mi?
Uzmanlar, özellikle deniz dibinde yaşayan yüzlerce canlının bu nedenle öldüğünü belirtiyor. Öyle ki birçok uzman sosyal medyadan konuyla ilgili yaptığı paylaşımlarla da bu duruma dikkat çekmeye çalışıyor.
İstanbul Üniversitesi Su Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Melek İşinibilir Okyar, İçsu Kaynakları Yönetimi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Meriç Albay ve Bandırma On Yeni Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi, Prof. Dr. Mustafa Sarı, Marmara Deniz’indeki durumu anlattı.
Melek İşinibilir Okyar: Marmara’da bu kadar yoğun şekilde 2007-2008 periyodunda görmüştük. Zaten Adriyatik Deniz’inde de 1800’lü yılalrdan beri müsilaj oluşumu takip ediliyor.
Yani bu ilk defa ortaya çıkan bir şey değil. Ekim-Kasım aylarında denizanası yoğunluğu görüyorduk. Şimdi ise müsilaj yoğunluğu arttı. Bu ekositemin değiştiğinin bir göstergesi.
Bahar aylarının gelmesiyle beraber sularda karışım başladı. Böylelikle bu organimazların artması için de uygun koşullar sağlanmış oldu.
Meriç Albay: 50 – 60 yıldan beri Marmara denizinin evsel ve endüstriyel atıklarla kirletilmesi, kıyıların doldurulması ve betonla çevrilmesiyle Marmara Denizi’nin havuza dönüşmesi bu oluşumu artırdığını düşünüyorum.
Mustafa Sarı: Bu kadar yoğunlukta bir müsilajı biz Marmara’da daha önce görmedik. 1992’de ve 2007-2008 döneminde görüldü ancak onlar sadece iki ay sürmüştü.
Bu durum Ocak ayından bu yana devam ediyor ve son zamanlarda da artarak pik noktasına ulaştı.Müsilaj oluşumunun üç ana sebebi var:
Bunlardan ilki Marmara Deniz’inde bir süredir sıcaklığın normalde olması gerekenden 2-3 derece yüksek olması.
İkincisi azot-fosfor gibi organizmaları besleyen maddelere ihtiyaç var. Bunlarda denize verilen atıklardan yoğun şekilde sağlanıyor. Marmara’da büyük bir azot-fosfor yükü var.
Üçüncüsü ise iklim değişikliğine de bağlık olarak denizde yaşanan durgunluk.