Berlinerin Kuzeni Tatlı Mı Tatlı Meşhur Atıştırmalık: DONUT
Donut yüzyıllardır var olan bir lezzet. Arkeologlar bir süre önce Amerika’nın güneybatısındaki kazılarda ortasında delik bulunan taşlaşmış kızarmış kekler buldular. Amerikan yerlilerinin bu donutları nasıl hazırladıkları konusu hala belirsiz olsa da buluntular bize donut tarihi hakkında çok önemli bilgiler veriyor. Fosil buluntulardan tarif çıkarmak oldukça zor olduğundan ilk donutın nasıl yapıldığı konusu hala tartışmalı.
Donutlar yağlı kek veya “olykoeks” olarak biliniyor ve esasen bunlar Hollandalıların yaptığı tatlı hamur toplarının domuz yağında kızartılması ile yapılan kekler. Bir kaşık hamurun kızgın yağa atılması ile oluşan düzensiz şekilli yağlı toplar bugünün aksine o dönemlerde Noel sezonu boyunca pişiriliyordu. Olykoeks’i Amerika’ya getirenlerin ise Hollandalı hacılar olduğu sanılmaktadır. Donutlar önceden ortasında genellikle elma, kuru ot veya kuru üzüm bulunacak şekilde hazırlanırdı. Ancak bu sırada donutların ortasının pişmesinde sıkıntı yaşanıyordu. Genellikle ortaları hamur kalan donutların ortasına sadece ısıtılması yeterli olan dolgu ile dolduruldu. Fakat sorun hala sabitti; donutın ortası düzgünce nasıl pişirilecekti?
Donutın ortasındaki boşlukla ilgili bir denizci ve annesini konu alan çok popüler ama yarı gerçek bir hikâye var. 1847’de Elizabeth Gregory, New England’da en iyi olykoekleri yapan kişi olarak bilinirmiş. Onun sırrı, keke biraz Hint fıstığı eklemek ve kekin ortasını fındık ya da cevizle doldurmakmış. Hatta yaptığı bu lezzetli keklere bir de özel isim verdi; dough-nuts.
Söylenenlere göre Bayan Gregory, bir sabah denizci oğlu Yüzbaşı Hanson Crockett Gregory’i yaptığı doughnutların bulunduğu bir sepet ve daha fazlasını yapmak için verdiği doughnut tarifi ile uzun bir deniz yolculuğuna yollamış. Kaptan Hanson aynı anda hem dümeni hem donutları tutmakta zorlandığı için hamuru dümenin parmaklıklarından birine sokarak bu problemi çözmüş. Bu yeni yöntemden memnun kalan kaptan, aşçısına tüm donutları delikli yapmasını emretmiş. Bir başka söylentiye göre ise kaptan aslında fındıkları sevmiyormuş. Bu sebeple donutlardan fındıkları çıkarmış. Bunu gören geminin aşçısı da diğer donutlardan fındıkları keserek çıkarmış. Böylece donutların ortası delikli hale gelmiş.
Donut, Birinci Dünya Savaşı sırasında zaten bir Amerikan favorisi statüsüne ulaşmıştı. Savaş sırasında genç Amerikalılara minnettar Fransız halkı tarafından kendilerini evde hissetmeleri amacıyla donut servis edilirdi. Kendilerine “Donut Kızlar” diyen bir grup gönüllü kadın, Amerikan askerlerine tatlı şekerlemeler dağıtıyorlardı. Ayrıca, savaş günlerinin anısına Amerika’da haziran ayının ilk cuması Ulusal Donut Günü olarak kutlanır.