Tarihe Damgasını Vuran Fransız Kraliçesi Catherine de Medici
Küçük Catherina, Rönesans’ın ortasında Medici ailesine mensup olarak dünyaya geldi. Ailesinin sosyo-politik konumu düşünüldüğünde filmlerdeki gibi prenses hayatı yaşaması beklenirken hayata çok daha dramatik bir biçimde başlamıştı. Fransız sarayının kuzeni, babası tarafından ise şaşalı bir düşes olan Catherine, bu görkemli aileye tezat bir şekilde öksüz ve yetim olarak büyümüştür. Ne yazık ki doğumundan sadece iki hafta sonra vefat eden annesinin hemen ardından da babası ölmüştür.
Fakat Medici Fransa için öyle bir şanstır ki bugünkü modadan gastronomiye birçok alanda devrim niteliğinde yenilikler getirmiş, tarihe damgasını vurmuştur. Böylece hem yaşadığı dönem insanların etkilemiş hem de Fransız toplumun benlik tanımlamalarında çok önemli bir yere sahip olan kültürel mirasın birikimine öncülük etmiştir.
Medici ‘nin sosyal birçok alanda katkıları bulunuyor fakat bu yazımızda sadece Fransız mutfağına olan katkılarından bahsedeceğiz,
İtalyan ekmekçilik geleneğini de yakından tanıyan Catherine, Fransızların ekmek sorununun çözümüne bambaşka yöntemlerle katkı da sağlamıştır. Catherine, Fransa’ya sadece İtalyan sanat anlayışını değil aynı zamanda tatlı etmek anlayışını da getirmiştir. Floransa’dan getirttiği Panterelli isimli ekmek ustası zamanın ruhuna uygun basit tarifleriyle ağır sınıfsal farklılar ile bölünmüş Fransız toplumunu ortak bir tatta birleştirmeyi başarmıştır.
Telaffuzu Nedeniyle Türk Lezzeti Sanılan ‘’EKLER’’
Tarihe Damgasını Vuran Fransız Kraliçesi Catherine de Medici
Catherine de Medici’nin sayesinde Fransız mutfağına kazandırılan ve oradan bütün dünyayı saran bu tatlı ekmeklerden “ekler” ise dilimize ve kültürümüze öyle girmiştir ki sanki bize aitmiş gibi durur. Ancak Pâte a Choux isimli kutsal hamurla yapılan Fransızca’da yıldırım anlamına gelen “Êclair” pastacığına şeklinden dolayı bu isim Fransızlar tarafında verilmiştir ve aslen bir Fransız pastasıdır.
Sevmeyeni Yoktur ‘’PROFİTEROL’’
Catherine’in sayesinde Fransız mutfağına oradan da dünya mutfaklarına yayıldığı söylenmelidir. Profiterol’ün Fransızca da ise “Kül altında pişen” anlamında olduğu sanılmaktadır. Aslında küçük ekmekçiklerle süslenen bir çorba tarifinde yer alan lezzetli ekmeklerin süslenmesinden ibaret olan bu tatlı temelinde yatan ekmeğin lezzetiyle bütün dünyaya nam salmıştır. Batı Avrupa kültürlerinde bu tatlının tek tek süslenerek sunulduğu görülmekteyse de Yunanistan, İtalya ve Türkiye’de Profiterol ilk tarifi andırır bir biçimde çikolata çorbasının içinde servis edilmektedir.
Ayrıca, Fransız Mutfağını çatal, zeytinyağı, ekmek, sofralık şarap ve kuru fasulye ile tanıştıran yine Catherine de Medici’dir.
