Küresel Isınmanın Psikolojik Sonucu: Eko Anksiyete
İklim değişikliğinin çevre kirliliği, artan hastalıklar ve kıtlık gibi kendini gösterdiğinin hepimiz farkındayız. Psikologların ciddi bir sorun olarak ele aldıkları bir sorun da eko anksiyete. Peki eko anksiyete nedir?
Eko kaygı dünyanın geleceği ve var yolan yaşam hakkında insanların sürekli endişelerilerini kapsıyor. İklim değişikliği sırasında bu etkiler, insanlarda eko tramva, eko angst ve ekolojik kaygı olarak geri dönüş yapıyor. İnsanlar birçok farklı olaydan ve duygudan dolayı kaygı duyabilir. Bunun nedeni de vücudumuzun tehditlere karşı bir hayatta kalma iç güdüsü ile hareket etmesi. Mantıklı veya mantıksız birçok konudan kaygı duyabilsek de iklim değişikliği insanlar için gerçek bir tehdit. İnsanların hayatta kalma iç güdüsü ile çatışan bu iklim değişikliği tehdidi iyiye kullanılabilir. Tahrip edilen doğaya karşı sorumlu davranmak ve doğayı korumak bu kaygının bir eseri olabilir.
Eko anksiyete ya da bir diğer deyişle eko kaygı taşıyıp taşımadığınızı merak ediyorsanız belirtilerinden bahsedelim. Hayvanların ve insanların hayatlarındaki kalıcı değişme düşüncesi, artan hava sıcakları aklınıza geldiğinde içinizi korku kaplıyorsa bu eko kaygının belirtileri olabilir. Doğal ortama ve hayvanlara verilen zarardan derin bir üzüntü duyma, katlanarak artan umutsuzluk duygusu eko kaygının kendini gösterme yolu olabilir.
Bu duygular beraberinde ikincil olarak başka belirtileri de getirebilir. Uyku sorunları, iştahsızlık, odaklanamama, artan stres gibi belirtiler yaygın olarak ikinci belirtiler arasında. İklim değişikliği konusunda aynı görüşü paylaşmadığınız arkadaşlar, eşler veya aile bireyleri arasında gergin git geller yaşayabilirsiniz. İklim değişikliği ile ilgili endişeler o kadar bunaltıcı hale gelebilir ki bu korkulardan kaçınmak için kafanızı dağıtacağınız başka işlere yönelmek isteyebilirsiniz.