Hırsızlar Rejimi: Kleptokrasi
Kleptokrasi, bir ülkede iktidarı ele geçiren bir ailenin ya da siyasal veya dini grubun, o ülkenin kaynaklarını sistemli olarak soyması demektir ve kısaca hırsızlar rejimi anlamına gelir. Demokrasinin bütün kurumlarıyla yerleşmediği ülkelerde görülen bu durum, o ülkelerin gelişmesinin önündeki en büyük engellerden biri olmaktadır.
Kleptokrasi yönetim şeklinin var olması için otoriter bir yapılanma gereklidir. Kendini baskı rejimiyle sürdüren kleptokraside iktidar dokunulmaz bir güce sahiptir. Bunun yanı sıra kleptokraside temel hak ve özgürlükler ihlal edilir. Gücü elinde bulunduran kamu yönetimi, yargıya hesap vermez ve demokratik yönetim ilkeleri uygulanmaz.
Bütün gücün tek bir elde toplandığı bir diktatörlük veya bir grubun elinde toplandığı oligarşi rejimlerinde daha sık görülebilen kleptokrasinin tarih sayfalarında birçok örneği mevcuttur.

Hırsızlar Rejimi: Kleptokrasi
Gücün tek bir zümrede toplanmasını engelleyen güçler ayrılığı ilkesi, bireylerin temel haklarını garantiye almaktadır. Güçler ayrılığında, yasama, yürütme ve yargı birbirinden ayrıdır. Yasaları koyma yetkisi olan tek yasama organı halk meclisidir. İdare, koyulan yasaları uygulamakla yükümlüdür. Yasaların ihlal edilip edilmediğini ise bu ikisinden bağımsız mahkemeler kontrol etmektedir.
Kleptokraside ise tüm güçler, tek bir kişide toplanabileceği gibi belli bir zümrede de toplanabilir. Kağıt üstünde güçler ayrılığı ilkesi uygulanıyor gözükse de hükümet, kendi çıkarları için yargı organına kendi yandaşlarını yerleştirebilir. Bu durum, bireylerin haklarını kullanmalarına ve hükümetlerini denetlemelerine engel olur. Halk hesap soramaz hale gelir ve kamu tarafından işlenen suçlar yargı tarafından cezalandırılamamakla birlikte işlenen suçların boyutu giderek artar.
Hırsızlar rejiminin egemen olduğu bir ülkede, yerli sanayi ve tarımsal üretim zayıflar ve iç pazar büyük sermaye gruplarına açılır. Siyasal alanda da insan haklarını çiğneyen, baskıcı bir yönetim kendini gösterir.