Eğer Ekonominin Bir Babası Var İse, O Kesinlikle Adam Smith‘tir!
Adam Smith 16 Haziran 1723’te İskoçya’da doğdu, 7 Temmuz 1790’da hayatını kaybetti. Adam Smith ahlak felsefesi profesörü olması nedeniyle ekonomik açıklamalarında da bu bilim dalının etkileri yoğun görülmektedir.
Ekonomide ve doğal olaylarda bir düzen olduğunu ve bunun gözlem ve ahlak hissi ile tespit edilebileceğini söyler. Bu fikrini de ‘’Görünmez El’’ fikri ile ortaya atmıştır. Bu fikre göre doğa kanunlarına uyulduğu zaman toplumun kendiliğinden ve en uygun biçimde işleyeceğine ısrarla vurgulamış(Le Main İnvisible), servetin emek, emeğin de ana kaynağının iş bölümü olduğunu savunmuştur.
Kapitalist bir fikir gibi lanse edilen ‘’Le Main İnvisible‘’ için ise, devletin ekonomideki rolünü bugün hala birçoğu gerçekleştirilememiş yönleriyle ele alır. Ulusların Zenginliği kitabında, kamu eğitiminden, devletin yol, su, ulaşım ve alt yapılarının kurulması gerektiğinden, fakat bu noktada rantın önüne geçmesi için bazı hukuki ve yasal engeller koyulmasının zorunlu olduğunu açıkça vurgular.
Görünmez El, Toplu İğne Fabrikası, Marjinal Fayda gibi teorilerinin dışında kendisinin bilinmeyen, belki de bilinen ama konuşulmayan şimdilik sadece bir yönünden bahsedeceğiz. Diğer yazılarımızda da diğer teorilerini tekrar ele alacağım.

Eğer Ekonominin Bir Babası Var İse, O Kesinlikle Adam Smith‘tir!
Gerçek şu ki bugüne kadar Adam Smith fikirleri ve kendisi hakkında bilinenler sadece ondan geriye kalan sayfalardan ibarettir. Çünkü neredeyse yazdıklarının tamamını yakmıştır. Eğer bugün tüm fikirlerine ulaşabilsek ve anlayabilseydik belki de dünya ekonomisi çok başka yöne evrilebilirdi.
Her şeyden önce altı çizilmesi gereken şey, sanılanın aksine Smith kapitalist değildir. Zira 1776’da henüz kapitalizm diye bir kavram bile kullanılmıyor. Ancak Smith’in birinci kitabının son bölümünde ‘sonuç’ başlığı altındaki değerlendirmesine baktığımızda Smith bir toplumda üç sınıf insan tanımı yapıyor. Bunlar gelirini maaş ile kazananlar, gelirini toprak rant üzerinden kazananlar ve gelirini kar üzerinden kazananlar.
Genellikle toprak sahipleri, işçiler ve kapitalist sınıf olarak tanımlanıyor bu üç grup. Smith bu düzen içerisinde üçüncü grup için (kapitalistler) çıkarlarının diğer iki grubun tersine toplumun genel çıkarlarıyla benzeşmediğinden bahseder. Çünkü bu sınıfın ayakta kalabilmesi icin kar güçlerini artırması gerekir. Bunu serbest rekabet piyasası altında yapamayacaklarını eğer yaparlarsa artık serbest olamayan oligopol piyasa olcağını söyler. Hatta devamında da bu grubun devlet ve uzuvlarını kullanabileceklerini, hukuk sistemini kendi çıkarları için değiştireceklerini belirtir. Ve hatta ileriye gidip dikkatli olun diyerek bir nasihat bile verir.
Peki bugün hala neden Adam Smith için kapitalist damgası vuruluyor? Ne yazık ki popüler kültürden öteye geçemeyen içi doldurulmamış bir sav. Malesef…