Kaddafi gitti, Afrika Bitti…
Afrika’nın en büyük petrol rezervlerine sahip Libya’da, 17 Şubat 2011’de başlayan ayaklanmaların ardından Kaddafi dönemi, NATO’nun askeri müdahalesi ile sona erdi. Ancak ülkede 10 yıldır istikrar sağlanamadı.
Libya’yı 42 yıl “demir yumrukla” yöneten Albay Muammer Kaddafi, “Arap Baharı” diye adlandırılan sürecin ülkesine ulaşmasıyla, kitlesel gösterilerle baş başa kaldı.

Kaddafi gitti, Afrika Bitti…
Gösterilerin kısa sürede silahlı çatışmaya dönüşmesinin üzerinden 6 ay geçtikten sonra başkent Trablus, muhaliflerin eline geçti. Kaddafi ise bu tarihten 2 ay sonra doğduğu Sirte kentinde ne yazık ki insanlığa yakışmayacak şekilde öldürüldü.
Afrika’nın en büyük petrol rezervine sahip olan ve gelirinin yüzde 90’ını petrolden elde eden Libya, olayların başlamasının ardından bu gelirlerden mahrum kaldı. Petrol üretimi de ihracatı da büyük oranda düştü.
Ülkede ortaya çıkan siyasi yapılar, siyasi gruplar üzerinde etkinliği sağlayamadı. Silahlı gruplar arasında devam eden çatışmalar, siyasi süreçleri de doğrudan etkiliyor.
Kaddafi sonrası Libya politik istikrarsızlık, ekonomik çöküş ve iç savaşla şekillenmiştir. Birbirine rakip Şafak Operasyonu ve Onur Operasyonu, 2011 sonrası hiçbir grubun tek başına otorite sağlayamaması üzerine birbiriyle savaşmaktadır.
Bu hükümetlerin hiçbiri devlet olma gerekliliklerini yerine getirememekte ve Libya’nın nüfusunda memnuniyetsizliğe yol açmaktadır.

Bazı ‘’cihat’’ yanlısı gruplar, bu memnuniyetsizlik ve Libya’nın parçalanmış yapısından yararlanmışlardır. En güçlü ve en tehditkar cihadist terörist grup IŞİD, Irak ve Suriye’den sonra Libya’da da bir merkez kurmuştur. Libya’dan, Kuzey Afrika’daki diğer ülkeleri ve Avrupa’yı tehdit etmektedir. Aralık 2016’da Sirte’deki üssünden kovulmasına rağmen, IŞİD’in militanları yakalanamamış veya öldürülememiştir.
Terörizm tehdidinin yanında Libya’nın sınırları üzerindeki kontrol kaybı Libya’yı, Sahra-altı Afrika, Orta Doğu ve Kuzey Afrika’dan gelen göçmenler için transit bir göç merkezi yapmıştır. Bu durum Suriye’den gelen göçlerle sarsılan Avrupa için bir tehdit arz etmektedir.
Terörizm ve göçmen tehditlerine karşı, Avrupa Birliği Libya’da istikrarı sağlamak ve göçlerin önünü kesmek için politik, ekonomik ve sosyal önlemler almaktadır. Fakat Libya’da politik istikrarsızlığı bitirecek, tüm tarafları içerecek bir hükümet kurma deneyimi başarılı olamamıştır; bu yüzden istikrarsızlık ve iç savaş devam etmektedir.
Gerçekte Kaddafi Çok Büyük Bir Liderdi.

Kaddafi, 42 yıllık iktidarıyla, Afrika ve Arap ülkelerinde en uzun süre iktidarda kalan liderlerden biriydi. 1969 yılında Kral İdris’i darbeyle devirip iktidara geldiğinde sadece 27 yaşında genç bir subaydı.
Daha 27 yaşında genç bir subayken, Kral İdris’i kansız bir darbeyle devirip iktidara geldi. Kaddafi, iktidarı ele geçirdikten sonra emperyalizm karşıtı bir politika izlemeye başladı. Libya’da küçük şirketlere izin verilirken, büyük çaplı şirketlerin sahibi devletti. Muhaliflerine göz açtırmayan Kaddafi, petrol zengini çöl ülkesinde tam 42 yıl boyunca kontrolü elinde tutmayı başardı.
Gençliğinde Mısır lideri ve Arap milliyetçisi Cemal Abdül Nasır’a hayranlık duyan Kaddafi, Libya, Suriye ve Mısır’ın bir federasyon çatısı altında birleşmesini istemişti.
Kaddafi, muhaliflere baskı uyguladığı gerekçesiyle, sık sık insan hakları örgütlerinin eleştirilerine maruz kalmıştı.
Dış politikada ise, Kaddafi, 1978 yılında Mısır ile İsrail arasındaki Camp David anlaşmasına karşı Arap muhalefetinin örgütlenmesinde de önemli rol oynayarak bir köprü görevi görmüştür.
Ayrıca Kaddafi Türkiye’nin 1974’te ki Kıbrıs Barış Harekatı sırasında ABD’ye meydan okuyarak, Türkiye’ye açıktan destek veren tek liderdi.
Kaddafi’nin Libyası

Ülke halkına sunduğu hizmetler ise saymakla bitmiyordu. Ülkede zorunlu ihtiyaç olarak görülen her şey devlet tarafından hiçbir ücret alınmadan karşılanıyordu. Buna elektrik, su, doğal gaz dahil olmak üzere.
Ayrıca ülke refahını sağlamak adına, eğitim ve sağlık hizmetleri de tamamen ücretsizdi. Neslin devamı adına evliliğe teşvik etmek amaçlı, evli çiftlere ev hediye ediliyordu. Daha birçok imkan mevcuttu. Bu fırsatlar hem sosyal hem ekonomik ülkeyi daha yaşanabilir hala getiriyordu. Yaşam kalitesi ve refah seviyesi hayli yüksekti.
Bugün ise Libya’yı tıpkı Irak gibi Kaddafi’den önce, Kaddafi’den sonra olmak üzere ikiye ayırmak durumunda kalıyoruz. Ne yazık ki; Kaddafi gitti, Afrika Bitti!