Koku – PATRİCK SÜSKİND
”Deniz kokusu öyle hoşuna gitti ki, onu günün birinde saf ve katışıksız olarak ve içinde boğulabileceği kadar çok ele geçirmek istedi.”⠀
Koku, heyecanla okuduğum ve iyi ki okudum dediğim kitaplardan biri oldu. Kokulara ilgim olduğundan da olabilir. Bir koku beni çocukluğuma götürürken, başka bir koku çok üzgün bir anımı hatırlatır ya da bir kokuyu duyduğumda inanılmaz huzurlu hissederim. Bu kitabı merakla okumamın en büyük sebebi buydu.
Başkahramanımız Baptise Grenouille’nin Hayatı ilk doğduğu andan itibaren çok dramatik. Annesi onu bir balıkçı tezgahının altında dünyaya getirir ve ondan kurtulmak ister. Tam bu sırada yakalanır ve çocuğundan kurtulmak istediği için öldürülür. O günden sonra kahramanımız ordan oraya savrulur kimse onu sevmez. İnsanlar onun kendilerinde kötü hisler uyandırdığını ifade ederek ondan kurtulmaya çalışırlar. ⠀
Grenouille kokulara büyük bir hassasiyetinin olduğunu fark eder ve kokular üzerinde yoğunlaşır. Bir gün kendisinin bir kokusu olmadığını fark eder ve yıkılır. Bu noktadan itibaren kendisine bir koku edinme telaşına şahit olup yaptıkları karşısında dehşete düşüyoruz. Bu karakter ne kadar kötü olursa olsun hayatını okurken ben çok buruk hissettim. Keşke her şey farklı olsaydı. Bu yola başvurmasaydı diye düşündüm. ⠀
Okumanızı tavsiye ediyorum. Ayrıca kitabın filmi de var onu da izlemelisiniz. Tabii filmde kitaptaki detaylar pek yansıtılamamış. Keyifli okumalar dilerim.
”Oysa insanın aklını kullanabilmesi için en başta iç güvenine, huzura ihtiyacı vardı.”
OSCARSBOOKS Tarafından Önerildi