Tüp Bebekte Başarı Nelere Bağlıdır?
Türkiye’deki tüp bebek tedavisinde kullanılan teknolojilerin Avrupa ve ABD seviyesinde olması buradaki tedavilerin de başarı oranını yükseltiyor. Son dönemde yenilenen genetik testler, embriyo, yumurta ve sperm dondurma işlemlerindeki gelişmeler, mikro akışkanlı çip uygulaması, serum tedavisi gibi çok önemli ve başarılı çalışmalar Avrupa ve ABD ile eş zamanlı olarak Türkiye’de de uygulanmaktadır. Bütün bu gelişmeler en kaliteli embriyoyu en uygun zamanda ve koşullarda transfer ederek maksimum gebelik şansını elde etmeyi hedeflemektedir.
Anne Adayının Yaşı
Tüp bebekte başarıyı etkileyen en önemli faktörlerden biri anne adayının yaşıdır. Anne adayının yaşı ilerledikçe tüp bebekte başarı dramatik biçimde azalıyor. Yaş ilerledikçe;
- Yumurtalıkların yaşlanması,
- Döllenme oranında azalma,
- Rahim iç zarının döllenen yumurtayı tutma yeteneğinin azalmas,
- Endometriozis hastalığı ve miyomların görülme sıklığının artması,
- Doğurganlığı etkileyebilecek cerrahi müdahaleler gibi problemler gittikçe artmaktadır.
Kadınlarda rahim içi yapışıklıklar, rahim içinde miyom veya polip gibi embriyonun tutunmasını engelleyebilen anormalliklerin saptanması ve ortadan kaldırılması infertilitenin önüne geçmek için önemlidir. Bu amaçla ultrasonografi eşliğinde rahim içine sıvı verilerek rahim boşluğunun normal olup olmadığı kontrol edilir. Basit ve hasta için ağrısız bir yöntem olan SIS tekniği sıklıkla kullanılabilir. Ayrıca rahim filmi (HSG) de bu tür bozuklukları görmek için sıklıkla başvurulan bir yöntemdir.
Kilo
Yapılan araştırmalar aşırı kiloların doğurganlığı olumsuz yönde etkilediğini gösteriyor. Kadınların sağlıklı beslenmeleri ve normal kiloda olmaları doğurganlığı koruyucu önemli bir faktördür. Öte yandan çok zayıf olmak da anne adayları için istenmeyen bir durumdur. Tıpkı fazla kilolar gibi aşırı zayıflık da anne olma yolunda engel oluşturabiliyor.
Sigara
Sigara sağlıklı bir yaşam için zaten uzak durulması gereken zararlı bir madde. Ancak anne adayları için sigara bağımlılığından kurtulmak çok daha önemli. Zira sigara hem gebe kalmayı engelliyor hem de gebelik sürecini ve doğacak olan bebeğin sağlığını tehlikeye atıyor.
Stres
Çağımızın en önemli sorunlarından biri de stres. Gerek sosyal yaşam, gerekse çalışma koşulları nedeni ile anne adaylarının yaşadıkları stres gebe kalma sürecini olumsuz etkiliyor. Çiftlerin çocuk sahibi olmayı istedikleri halde gebeliğin oluşmaması da başlı başına bir stres faktörü; bu nedenle anne adaylarının stres kontrolüne önem vermeleri ve gerekirse psikolojik danışmanlık almaları önemli.
Enfenksiyonlar
Vajina enfeksiyonları mantarlar, bakteriler yada bazı parazitler sonucu oluşabiliyor. Kadından erkeğe de bulaşabilen vajina enfeksiyonları erkekte sperm canlılığı ve hareketliliğini etkileyerek infertiliteye/kısırlığa yol açıyor. Anne adaylarının bu tür sorunları var ise en kısa zamanda bir uzman yardımı ile tedaviye başlamaları gerekir.
Hormonal Bozukluklar
- Süt hormonu olarak bilinen Prolaktin beyindeki hipofiz bezinden salgılanmaktadır. Tiroid bezi hastalıkları ve Prolaktin hormonundaki artış infertilite nedenlerinden biri olabilmektedir. Kanda ölçülen hormon seviyeleri ile tespit edilen bu durum tedavi edilebilir.
- Polikistik over hastalığı ve yol açabildiği insülin hormonu artışı kısırlık ya da düşük sebebi olabilmektedir.
- Doğuştan gelen ya da sonradan gelişen bağışıklık ve pıhtılaşma sistemine dair problemler de infertilite sebebi olabilmektedir. Bunların tespiti ve tedavisi tüp bebek tedavisinde başarıyı etkileyen faktörler arasındadır.
Yumurta Rezervleri
Rahim yaşlanması değil, yumurtanın yaşlanması hamile kalmayı zorlaştırır. 30 yaşındaki bir kadının dondurulan yumurtaları 40 yaşına geldiğinde de aynı kalır, dolayısıyla rahmin yaşlanması döllenme işleminin gerçekleşmesini engellemez; döllenme için yumurtanın genç kalması gerekir. Bu nedenle kadınların en önemli hazineleri ” yumurta rezervleri” olarak görülebilir. Bugün için evli ve doğurganlığını ertelemek niyetinde olan kadınların özellikle 35 yaşın üzerindekilerin tüp bebek tedavisi yaptırıp döllenmiş yumurtalarını (embriyo) dondurarak saklama seçeneğini ciddi olarak düşünmeleri gerekir.