Geçmişten Bugüne Zehirli Bağımlılık Sigara
Sigaranın içinde nikotin haricinde vücudumuza zarar veren 6 binden fazla madde mevcuttur. Sigara kağıdının ve kağıdın sarıldığı tutkalın yanmasından kaynaklanan zehirli gazları da unutmamak gerekir! Yapılan bir araştırma, sigaranın 24’ten fazla hastalığa neden olduğu gösterilmiştir. Günde 1 paket sigara tüketen bir kişi, 1 yılda sigarayı 70 bin kez içine çeker ve üfler. Bu sırada bazı maddeler direkt olarak toksik etki yaparken, bazıları kana karışır ve tüm vücudun zarar görmesine neden olur. Sigara dumanının her milimetreküpünde nefes ile çekilebilir boyutlarda 3 milyar partikül bulunur. Oluşan gazlar, sigara dumanının tüm ağırlığının % 92-95’ini oluşturur.
Sigara içinde yer alan bu binlerce toksik madde, sadece halk arasında bilindiği gibi öksürükle kendini belli eden solunum sistemi hastalıklarına değil, cinsel fonksiyon bozukluğu, mesane, kolon ve diğer kanser türleri, mide ve bağırsak hastalıkları, kalp damar ve beyin damar hastalıkları gibi çeşitli hastalıklardan sorumludur. Bunların hepsi de önlenebilir hastalıklardır. Sigara, kanser ölümlerinin en büyük ve önlenebilir nedenidir. Tüm kanser ölümlerinin % 30’undan, akciğer kanserinden ölümlerin % 85’inden sorumlu tutulmaktadır. Örneğin, sigara tüketiminin dramatik bir artış yaptığı 1960’lardan sonra akciğer kanseri ölüm hızı da artış göstermiştir.
Kızılderililerde ‘barış çubuğu’ olarak karşımıza çıkan, Red Kit’in ağzından düşmeyen, İkinci Dünya Savaşı sırasında kampanyalar düzenlenerek kolilerle efkar dağıtmaları için askerlere gönderiliyordu.
Günümüzden 4 bin yıl kadar önce, köyünün çevresini dolaşmaya çıkmış bir Maya yerlisi, büyük sarı yapraklardan oluşan hoş kokulu bir bitki keşfeder. Bu koca yaprakların ne işe yarayacağını bilemez ama yine de evine götürür. Ne yazık ki ev halkı da beğenmeyip o sırada yanmakta olan ateşe atıverir. Ondan sonra ev ahalisi hayli neşeli olur ve rahatlar. Böylece Orta Amerika’da tütün kullanımı keşfedilmiş olur.
Bir Maya yerlisi tarafından tesadüfen keşfedilen sigaranın 4 bin yıl öncesinden günümüze gelen serüvenini ve insanlık tarihine verdiği zararları anlattı:
İnsanlık tarihinin en gelişmiş ve en gizemli uygarlığı Mayalar, 4 bin yıl önce keşfettikleri nikotini keyif amaçlı kullanan ilk insanlar. Ancak Mayalar, Orta Amerika’da çok ileri bir uygarlık kurmalarına rağmen, maalesef çeşitli hastalıklar nedeniyle yok oldular ve soylarını devam ettiremedikleri söylenir.
Tütün, Orta Amerika’dan sonra Kuzey Amerika’da Kızılderililer tarafından da kullanılmaya başlandı, kovboy filmlerinden tanıdığımız meşhur barış çubuğu!.. Ancak barış niyetine soluk benizlilerle tüttürülen nikotin, maalesef hiç bir işe yaramadı ve Kızılderililer soykırımın kurbanı oldular. Bugün Amerika ve Kanada’da kalan pek az Kızılderili, ne yazık ki fakirlik içinde soyunu sürdürmeye çalışıyor…
Ünlü kaşif Christopher Colombus, 1492 yılında Hindistan’a geldiğini sanarak Amerika’yı keşfettiğinde, adamlarıyla birlikte Kızılderililere, Gonore (bel soğukluğu) ve Sifiliz (frengi) hastalıklarını bulaştırdı. Karşılığında da tütünü aldı ve her iki grup da birbirine sağlığa zararlı bir şeyler iletmiş oldu!
Böylece birçok zararlı şey gibi Amerika’dan Avrupa ve diğer bölgelere yayılan tütün, ekilmeye ve üretilmeye başlandı. Başlangıçta tütün, burna çekilerek,, yakılarak ve tütün yapraklarından yapılan sakızlarla tüketildi. Avrupalılar ise puro, pipo, enfiye ve sakız halinde tükettiler tütünü.
Osmanlılar ise tütünün ne kadar keyif verici bir şey olduğunu 17. yüzyılda Venedik ve Cenovalı denizcilerden öğrendiler. Tütün kullanımını kıvrak zekalarıyla çabucacık aştılar ve ince bir kağıt arasına kıyılmış tütün koyarak keyifle tüttürmeye başladılar. Böylece bugün tüketilen sigaraya dönüşecek adımları da atmış oldular.
Birçok keşifte olduğu gibi, bu kolay kullanım biçimini fark edip, bir adım ileriye götürenler yine Avrupalılar oldu. 1853 yılında başlayan Kırım savaşları sırasında, İngiliz ve Fransız subayları, Osmanlıların kıyılmış tütünü kağıda sararak içtiğini gördüler ve sonraki yıllarda İngilizler, ilk sigara fabrikasını kurarak, tütünü sigara biçiminde seri olarak imal etmeye başladılar.
Sigara başlangıçta bir prestij göstergesi olarak tüketiliyordu. İlk dönemlerde az miktarda bulunabildiğinden pahalıydı ve elde tutması, çakmakla yakması, kısaca karizması sayesinde toplumda bir zenginlik ve ayrıcalık göstergesi haline gelmişti. Ancak 1880’lerden sonra fabrikaların yaptığı seri üretimle birlikte sigaranın tüketimi arttı. Birinci Dünya Savaşı’nda cephedeki askerlere tütün yollama kampanyaları düzenlendi. 1920’li yıllarda tüm dünyada sigara kullanımı doruğa ulaştı.
Sigaranın yarattığı bağımlılığın şiddeti hep küçümsendi. Oysa sigara, üretim kaybının, önüne geçilebilir hastalıkların, maluliyetin ve erken ölümlerin ana nedeni oldu. Sadece Amerika Birleşik Devletleri’nde sigaranın neden olduğu verimlilik kaybı yıllık 55 milyar dolardan fazladır.