25. Kare Ne Demek? Amacı Nedir?
25.Kare tekniği, bir insanı en iyi şekilde yönlendirmenin en etkili yollarından birisi kişinin bilinçaltına mesajlar yollayarak yaptırmaktır. Bilinçaltı mesajları ya da toplum içerisinde bilinen ismiyle sübliminal mesaj, anlatılmak ve yönlendirilmek istenilen olayı başka bir objenin içerisine bir işaret ya da yazılı olarak gizlenmesidir. Yapımcılar yaptıkları reklam ve sinema filmlerinde 25.kare tekniğini kullanarak izleyicilerin bilinçaltına mesaj gönderiyor. Ne kadar etkili olduğu yıllardır tartışılsa da şüphesiz ki etkisi çok fazla.
Sübliminal mesajın amacı nedir?
Yukarıda da sözünü ettiğimiz gibi sübliminal mesaj bir bilinçaltı mesajıdır. Bilinçli bir algılamayı hedeflemez, görsel ve işitsel olarak tasarlanmış özel mesajlardır. Bilinçaltımızın en önemli özelliklerinden biri bilincimizin farkına varamadığı görselleri ve işitselleri kaydetmesidir. İşte sübliminal mesajlar da tam olarak bu kayıt yerine yönelik hareket eder. Dizilerde, reklam afişlerinde, reklamlarda sıkça sübliminal mesajlar kullanılır. Buradaki amaç istenilen mesajın bilinçaltında depolanması ve kişilerin davranış ve fikirlerine etki etmesidir. Özellikle satışların artması için sübliminal mesajlar tercih edilir. Böylece bilinçaltında değişen bakış açısı ile kişi, ürünü almaya meyilli olur.
Sübliminal mesajın tarihi

25. Kare Ne Demek? Amacı Nedir?
Sübliminal mesajın tarihi, bundan yıllar öncesine dayanıyor. Reklam ve logoların yanında en açık örneğini 1957 yılında yayınlanan filmde görüyoruz. Sübliminal mesajın bilinen ilk örneği 1957 yılında yayınlanan Picnic isimli film. Filmin özelliği şu; sahnelerin içine her 5 saniyede bir, saniyenin 1/3000’ne denk gelecek şekilde minik kareler yerleştiriliyor.
Bu karelerde “Patlamış mısır ye” ve “Coca Cola iç” yazıyor. Bunlara frame adı veriliyor. Frame’ler sayesinde film aralarında patlamış mısır ve coca cola satışlarında artış oluyor.

Bu olay 25.kare adıyla açıklanıyor ve şöyle izah ediliyor; televizyon ekranı 25 eşit kareye bölünmüş bir sistem içerir. Bu karelerin hepsi gözümüze yansır ancak bu eşit parçalardan 24 tanesini görür ve kolaylıkla algılarız.

Oysa 25. kareyi beynimiz bilinçaltımıza iter. Yani 24 kareyi algılayan gözümüz ve beynimiz, 25. karede durumu bilinçaltımıza iter. Gözlerimiz bu 25.kareyi fark edemez. İşte bu noktada bilinçaltımıza itilen bu kareyi beynimiz algılar ve önem verir. Sonra ne mi olur? Bu bahsettiğimiz ve bilinçaltımıza itilen 25.kare ister istemez karar mekanizmamızı etkiler. Böylece satın alma yönünde harekete geçeriz. Bu yönteme 25. kare yöntemi adı verilir.

Aslında gerçek şu ki satın alma kararlarımızı %100 oranında bilinçaltımıza iletilen sübliminal mesajlar etkiler diyemeyiz ancak büyük oradan etki ettiğini söyleyebiliriz. Sadece reklamlar ve filmlerde değil bugün çizgi filmlerde bile karşımıza çıkar oldu sübliminal mesajlar.

Bu durum, işin kaygı boyutuna geçmesine de neden oldu çünkü artık bu mesajlar ticari kar gütmenin ötesinde başka dinamiklerin de varlığını işaret etti.
